8 Mayıs 2008 Perşembe

"Kısmet" artık.. :)

Sabah annem aradı, bir heyecan..
Dedi "dün gece bir kedi miyavlaması duydum. Elime aldım biraz süt, indim aşağı. Baktım yok!
Aradım taradım, bir arabanın motoruna girdiğini farkettim! Arabanın sahibi de sitenin biraz aksilerinden ama yapacak birşey yok, ilk önce site güvenliğinden rica ettim, gelip açabilir mi arabayı şeklinde sorsun diye. Ama adam ben gidicem zaten birazdan, yok efendim çıkar o falan diyerek adamcağızı geri göndermiş. Derken bir de ben rica edeyim dedim yoksa hayvancağız oralarda ya ölüp gidecek ya da motorda ölecek araba çalışınca..Derken, ben rica edince geldi arabanın sahibi. Aldım ufaklığı motor arasından hemen. Ne yapacağız derken, komşulardan, kedileri sürekli besleyen, seven Aydan Hanım'ı gördüm. Olayı anlattım. Dedim ki, siz yarın (bugün) saat 2'ye kadar tutun balkonunuzda, ben ona bir çare düşüneceğim.
Eee sonraki basamak ne? Babayı ikna etmek. Çünkü yazın yazlığa gidiyoruz, bakamayız die istemiyor evde. Neyse eve çıktım, ben eve kedi alıyorum bırakamam o küçük şeyi dışarılarda. (Galiba burada babam çok belirgin birşey söylememiş ki, aklımda değil ne cvp verdiği :)
Şimdi bugün öğlen saat 2 itibariyle bir kedimiz daha olacak galiba. İsmini de Kısmet koyacağım" diye tutturdu annem. Sarı renkte bir kedi, bence hardal veya kimyon ismi de çok yakışırmış ama neyse onlar nasıl isterlerse artık. ben ismi ne olursa olsun zaten severim :)

Bu akşam, kısmet (hanım mı bey mi bilemiyoruz hala) bir veterinere götürüp fikir alacağız ilk önce...Sonra da sanırım konuk olacak hayatımıza :)

Ne güsel! Daha çok hayvan, daha çok hayvan sevgisi, daha çok mutluluk!